13 Mayıs 2011 Cuma

Kuranda fıtrat - Ahmet Varol

Fıtrat kelimesi, sözlükle yannak, yaratmak anlamındaki "fatr" kökünden isim olup yaratılış, yapı, klinikler, mizaç, belli yetenek ve yatkınlığa sahip oluş, peygamberlerin sünneti, kalbi selim âdetııllalı anlamlarında kullanılır.

Fıtrat, ilk yaratılış ânında varlık türlerinin temci yapısını, karakterini ve henüz dış tesirlerden etkilenmemiş olan ilk durumlarını belirtir, Fıtrat, ilk yaratılışı kavramlaştırdığı gibi, sürüp giden her yaratılışı da anlamında toplar. Evrenin Allah'ın fılralı üzere işleyişine sünneiııllah, âdetullah. fıtratullah denir. Fıtral kelimesinin Kur'an terminolojisinde hangi anlamda kullanıldığı konusunda şu ayel önemlidir: "Sen, yüzünü hanif olarak iline, .Ulah umutları hangi filmi üzere yaratmışsa ona çevir. Zira Allah'ın yaratmasında değişiklik olmaz, işle dosdoğru din budur. İnsanların çoğu bilmez." Rûm. 30) Yine, fıtrat konusunda şu çok meşhur hadisin de önemi büyüktür: "Dünyaya gelen her insan, fitrat itere doğar; sonra anne ve babası onu yahudi, hrisliyan, meclisi (farklı bir rivayete göre veya müşriki yapar. " Bu âyet ve hadisin izahı ile ilgili olarak fıtrat tanımında farklı yaklaşımlar sözkonıısııdur. Başta selef ulemâsı olmak üzere âlimlerin ekserisi fıtrat kelimesinin "İslâm" anlamına geldiğini ileri sürmüşlerdir Fıtrat hadisi, insanların tabiî, aslî ye fıtri dinlerinin İslamiyet olduğunu, daha sonra çevre tesirleriyle farklı dinlere yönelmenin asıl ve fıtrattan sapına, hastalık ve arıza kabul edildiğini gösterir. Bu görüşe göre gayri müslimlerin çocukları da müslüman sayılır; dünya ve âhirette müslüman muamelesi görür. Bazı âlimler, fıtratı selâmet ve istikamet şeklinde tanımlar. Fıtratın mâhiyeti konusunda şu âyetlerin anlamları da büyük Önem taşınır rabbimizin her şeye yaratılışını (varlık ve özelliğini) veren, sonra da onu doğru yolu gösterendir." 20Taha 50 "Dilediğini yaratır ve onlar için hayırlı olum seçer."'(28/Kasas, 63) "De ki; Herkes kendi şâkik'sine (yaratılış, mizaç ve meşrebine) göre davranır. Rabhiniz kimin en doğru yolda olduğunu bilir." (17 isra84)"Onlar, nefislerinde olanı değiştirmedikçe Allah bir toplumun durumunu değiştirmez." 13 rad 11) Kur'anı Kerim'de-ki bu âyetler birini tefsir ederek fıtratın anlamını açıklar. Peygamberimi/in şu hadisleri de fıtratın anlamını genişletmektedir: "Kötülük yapmak seni üzüyorsa, artık sen mü'min-sin," ıAhmed bin Hambel, Müsved. 251252 "Çocuklarınıza öğreteceğiniz ilk söz Lâ ilahe illallah olsun." İçini tırmalayan, kalbinde çarpıntılar oluşturun, gönlünü bulandıran şeyi terk et."Hayır, gönlün (vicdanın} kendisine ısındığı, kalbin rahatladığı, yüreğin oturduğu şeydir. Şer de gönlün {vicdanın) kendisine ısınamadığı, kalbin mutmain olmadığı, içinde tereddüt ve ıstıraplar meydana getiren şevdir; her ne kadar müftîler hilâfına fetva verseler de. "Ameller niyete göredir." Buhari ltk6 " Fıtrat Özerinde yer yer farklı yorumlar olmakla birlikte en makul olum ve giderek en çıık ilgi göreni, fıtratın, ilk yaratılış sırasında Allah'ın İnsan tabiatına bahşettiği yaratanını tanıma eğilimi, ruh temizligi vb. olumlu yetenek ve yatkınlıkları ifade ettiği seklindeki anlayıştır. Bu anlayışa göre, yeni doğanlarla ilgili (ifrat kavramı, onların yaratılış, tabial ve mizaç bakımından genellikle lemîz ve sağlıklı olduğuna işaret eder. Buna göre fıtrat, hakkı benimseme yatkınlığı şeklinde anlaşılmalıdır. Fıtrat, Allah'ın, mahhıkatını, kendisini bilip tanıyacak ve idrak edecek bir hal, bir kabiliyet üzere yaratmasıdır. Fıtrat, ruh temizliği, Hakkı benimseme yatkınlığı, olumlu yetenek ve meyiller olarak da tanımlanır. Fıtratın insanı sıratı müstakime çekişi, mıknatısın demiri çekişine benzer. Mıknatıs özelliği eşyada, doğruya gidiş özelliği de İnsanın yaratılışında vardır. Fıtrat hadisindeki "...sonra ebeveyni onu Yahudi. Hrisliyan.,. yapar" ifadesi, çocuklardaki temiz yaratılışın ve iman yatkınlığının çotuk devresinde çeşitli etkilere göre değişmeye elverişli olduğunu, dolayısıyla eğilimin önemini göstermektedir, ibn Teyıııiyye. fılratı İslam olarak yorumlayan görüşü benimsemekle birlikte, bazı nüanslarla bu son görüşü de ma'kul bulmakladır. Buna göre. fıtrat, nötrlük, çocukun iyilik ve kötülüğe, iman ve inkâra eşit derecede elverişli yaratılması şeklinde anlaşılırsa, hu takdirde onun dünyaya bos bir levha gibi geldiği kabul edilmiş olur. Bu görüş İse, fıtratı öven ve onun devam ettirilmesin! emreden âyetle (30Rûm, 30) ve fıtrat konusundaki hadislerle çatışır. Nitekim, fıtrat hadisinin devamındaki "...sonra ebeveyni onuyahudi. hrisliyan... yapar" cümlesinde "veya miisliiman yapar" ifadesinin yer almaması, fıtratın esas itibariyle "İslâm" yahut en azından "İslâm'a yatkınlık" anlamı taşıdığını gösterir. Ayrıca İbn Teyıııiyye. insan liiratıııdaki çizginin Allah'ın ve Allah'ın dininin tanınması ve ikrar edilmesi yönünde olduğunu, çocuğun bu yönde gelişmesi için yeni şanların hazırlanmasına hile İhtiyaç bulunmadığını söyler. Çocuğun iiiratmda bulunan doğru çizgide yetişmesini engelleyecek olumsuz şartların ve âmillerin giderilmesi ve böylece onun fıtrî kabiliyetinin önünün açılması yeterlidir Hz. İbrahim'in küçük yaslarda çevresindeki pul ve şirk unsurlarına rağmen fıtratının sesiyle Allah'ı bulması ve tevhide ermesi bu tezi destekler. İslâm dünyasında felsefî roman türünde yazılmış Hay bin Yakzân gibi eserler, insanın fıtrat konusunda temeliniKur'an ve sünnetten alan bu şekildeki iyimser felsefenin sonucudur, İslâm, insanın doğuştan iyi olduğunu kabul eder. "Biz, gerçekten insanı en güzel bir biçimde yarattık." İnsanın eğitime müsait olması, fıtratı gereğidir. Bozulma, insanda fıtrî değil; arızidir: "Sonra onu esfeli sâfline (aşağıların aşağısınıa) indirdik."( Her doğan Allah'ın en güzel yaratması ile doğar. Eğitim ve çevre faktörü, fıtratı İslam üzere devam ettirir,yahut fıtratı bozarak yaratılış amacından saptırır. Bütün insanlar hanif'olarak yaratılmakta, sonra fıtrata müdâhale etlen şeytan veya onun temsilcileri tınları nolmaktadır. Allah, insanın nefsini lakvâ ve fücurla yoğurarak (Şems. 8), ama takvaya meyilli olarak yaratmış, şeytanların hilelerine karşı kullannı Rahman isminin tecellîsîyle yardım etmek ve Rab ismiyle eğilmek için gönderdiği vahiyle onları fıtrat dini hakkında bilgilendirmiştir. Bu yaratılış kanunu, kevııî ve şer'İ şekillerde değişmeyen ilahî bir yasadır. Allah, iyilik ve kötülüklerle dolu dünya hayatında, rahmetiyle muamele ederek insanın imtihanı kazanabileğİ şekilde iziliklen yana tercih yapabilecek bir kabiliyet, bir vicdan vermiştir. Vicdan, fıtratın sesidir. Bozulmamış, fıtratını korumuş insan, iyden yana tavır aldığı "gibi. herhangi bir şekilde Allah'ın âyetlerini de akıl ve kalble kavramaya meyillidir. Ancak insanoğlunun kalbine her an şeytan veya melekler tarafından hayır ve şer telkin edilmektedir. İşte bunu kesin olarak hidâyete çevirmek, sıratı müstakimde tutmak. İslâm'ın ve müslümanların görevidir. İslam, fıtratı korur, geliştirir, nefsi arındırarak insanların kurtuluşunu gerçekleştirir. Allah, yaratıklarını en güzel şekilde yaratır ve terbiye eder. Vahye bilerek karşı çıkan insanı. şeytan ve askerleri fıtrata aykırı her türlü eğitimci, devlet, aile, düzen saptırdığı için fıtratı bozulmuş, vicdanı, gönlü hastalanmıştır, Bu aşamada İslam ancak bir öğüt ve tebliğdir. Dileyen inanır, fıtratına yönelip kurtulur; dileyen fıtratını köreltip balağa sapar. Müslüman eğitimci de, insanları yaralılışlarındaki hayra eğilimli taraflarını ortaya çıkarmak ve onları yüksek ahlaka ulaştırmakla yükümlüdür. İnsanlığa) şirk ve isyan bataklısından doğru yola çekilmesi, vicdanın fıtrî saflığına dönüşü, takva ile en gii/el olana uyulması. İlahî prensip ve İslamî rehberliğe ulaştırmak için İslamî eğitim şarttır. "Dünyadakİ her yeni doğan çocuk, tertemiz, saf', her şeyi alma yeteneği ile donatılmış yapısını konuşma çağına kadar sürdürür. Bundun sonra ona kelime! tevhid Öğretilmez ve fıtratı doğrultusunda eğitilmezse ailesi kendi eliyle direkt olarak veya medya, okul gibi çevre şartlarıyla endirekt yolla yahudi. hristiyan, ateist, ataist veya müşrik yapar. Bütün insanlar, Allah'a inanmak ve O'na kulluk etmekle fıtratta sebat etmelidirler. Anne babalar, kendileri veya vekilleri olan eğitimciler aracılığıyla çocuklarının fıtratlarını bozacak eğitimden sakınarak kendilerini ve ehillerini ateşten korumak zorundadırlar. Fıtratı bozmak, Allah'a karşı gelmek demektir. İslam'a göre hayatın anlamı ancak fıtrata uygun yaşamaktır. Hiçbir beşeri, cahil! eğitim anlayışı bunu sağlayamamıştır, sağlayamaz. Çağdaş laik eğitimin vahyin dışa yansımasına en küçük çapta bile hoşgörü ile yaklaşmaması, temiz fıtratın, selim kalbin, saptırılmamış aklın Önünü tıkamakladır. İslâm, insanı, Allah'a yaraşır bir kul olmak için hazırlar. İslam'ın eğitim anlayışı da bunu hedefler. İnsum istikamette tutmak, o yolda yürümek için insanı yeterli kılmaktır eğitim. İnsanı, dış çevresinin, Rabbına ve kendi fıtratına yabancı fikir ve davranışların etkisi dışında tutup, fıtratını dışa yansıtma sürecidir. Eğitim, yapaylıkla fıtrîliğin mücadelesinde fıtratın galip gelmesini temin etmektir. Dış hayat, insan için bir mücâdele, bir cihad alanı olduğuna göre; insanı bu savuş için gerekli olan silâhlarla donatmaktır eğitim. Bu silahlar: İlim, iman ve düşmanla mücâdele tekniğidir. Bu düşman, başta şeytan olduğu gibi, onun İçimizdeki temsilcisi hevâ, İslâm dışı düzendeki temsilcisi tâğul ve aynı zamanda cahili eğitimin tüm uzantılarıdır. eğitim. bunları kitapta değil; insan ruhunda yazmaktır. İnsan, fıtraten savaşçıdır. Mücâdele hırsı bundan kaynaklanır. İnsanın fikirlerini, inançlarını savunmasının nedeni bu özelliğidir. Cihadın temelinde bu fıirî Özellik vardır. Fakat, insan bu yeteneğini bazen ifsâd/bozmak için kullanır Melekler tarafından insanın kan dökme ve Fesad Özelliğinin bulunduğu ifadesinin yanlış olduğunu Allah bel inmiyor. Fakat, insanın bu olumsuz özelliklerinin eğitilmesi için ona ilim veriyor. Özetlemek gerekirse, insan; doğuştan iyidir, en güzel kıvamda, fıtrat üzere. İslam'a yatkın şekilde yaratılmıştır. İnsanı yaratan Allah, hayır ve serlerle imtihan elliği dünya hayatında kullarına tercihlerini iyilikten yana kullanabilecek bir yetenek vermiştir. Anne babalar ve eğitimciler, çocukların fıtratını bozacak eğitim içerik ve şartlarından sakınarak kendilerini ve çocukları ateşten koruyabilirler. Fıtratı bozmak Allah'a isyan etmektir. Eğitim, insanın fıtratını bilmeden ve onunla uyum sağlamadan yapılırsa, yanlış neticeler alınacağı muhakkaktır. Fıtrat; İslam'la. levhİdle. güzelliklerle, hayırla bezendiğinden eğitim bunları öncelikle ve bu temellere dayanmazsa, meleklerin endişe ettiği fesat ve ifsat (anarşi, huzursuzluk, kargaşa, kaos) ortaya çıkar. Eğitim: insanı, dış çevresinin. Rabbine ma ve kendi fıtratına yabancı likir ve davranışların etkisi dışında tutup fıtra-imdaki güzellikleri dışa yansıtma sürecidir. Sanattık ve yapaylıkla fııriliğin mücâdelesinde fıtratın galip gelmesini temin etmeye çalışmaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder