Modern insanın savaşı kiminle?
Önce kendisi ile… Sonra başkası
ile…
Modern uygarlık yeryüzünü savaş
alanına çevirmekle kalmadı, insan fıtratına da savaş açtı. Fıtratı
bozulan insan artık yeryüzünde bir bozguncudur…
Niçin insan feveran eder? İnsanın
en büyük felaketi nedir?
Fıtrat faciası… Çağdaş insanın
fütursuzluğunu, huzursuzluğunu, huysuzluğunu neden görmek istemiyoruz?
Çünkü insan fıtratına yabancılaştı… Kendisinden başka bir şey olma
yolunu seçti...
Fıtratın firkatini görmüyor muyuz?
Feryadını duymuyor muyuz?
Fıtratı sukut eden insanın ne bir
değeri, ne de bir davası kalıyor… Aidiyetini kaybeden, anlamını yitiren,
ruhunu yaralayan insan iç dinamiklerinden kopuyor, hiçleşmeye
başlıyor.
Fıtrattan kopan birey, sureten
insan ama sireten sanki bir canavar… Doğası bozulan insanın doğallığı
gitti… Doğruları bulandı… Duyarlılığı azaldı… Değeri düştü…
İnsani özelliklerdeki aşınma ve
azalmayı başka nasıl anlayacağız? Daha az insan, daha çok robot, modern
zamanlarda revaçta olan budur…
Fıtrata muhalefet, insanın
fetretini hazırladı… Yani fıtratdışılık, insandışılıktan başka bir şey
değildir…
Fıtratsız insan, vicdansız dünya
demektir…
Fıtrat medeniyetinin yerini
şimdilerde Batı’nın nefsi emmare
uygarlığı aldı… Evet, fıtratı bozuklar, fıtrata savaş açtı… Fıtratla
oynayanlar, şeytana uyanlardı…
Fıtrat çekirdeği küfür toprağının
karanlıklarında gömülü ve örtülü kalınca insan olunmuyor, insaniyet
gelişmiyor… İnsanın çamurlaşma süreci daha bir derinleşiyor…
Velhasıl, fitne rejimleri, şer
odakları, nifak mihrakları insanı bozdu, ruhu kirletti… İnsanın özüne
yönelik sanal suikastlar, yasal baskılar, seküler saldırılar, modern
tuzaklar bir türlü bitmek bilmiyor…
Resmi ideolojilerin beyin yıkama
yöntemleri, fıtrat yıkımına neden oldu…
Genetiği bozulan, geleneği yok olan
insanın, geleceği de karanlık…
GDO’dan sonra yeni tehdit insanın
DNA’ sına yönelik…
Fıtratın imha ve ifsadı tüm
iğrençliklerin, utançların, ilençlerin nedeni… Şakilesi bozulan,
şirazesinde çıkan insan kötülüğün odağı oldu…
Homoseksüellik, ensest ilişkiler,
estetize edilen günahlar, sınır tanımayan haramlar neyin habercisi? Ya
da neyin sonucu?
Gittikçe yaygınlaşan kadının
erkekleşmesini, erkeğin kadınlaşmasını başka türlü nasıl izah edeceğiz?
Şimdi insanın kurtlaşmasını normal
görebilir miyiz?
Değersizleşen ve duyarsızlaşan
insanı nereye oturtacağız?
Zulme tepkisiz, münkere duyarsız,
şerre aldırışsız insanın sorunu fıtridir, marazidir…
Bu nedenle en büyük fitne, fıtratın
tahrif, tahrip ve tağyirini hazırlayan fitnedir…
Peki, bu kadar vurgudan sonra
sormak gerekmiyor mu, fıtrat nedir?
Hayatı anlamak için önce fıtratı
anlamak gerekiyor… Hayatın anlamı, fıtrata göre yaşamaktır…
Fıtrat; Allahu Teâlâ’nın
mahlûkatını kendisini bilip tanıyacak ve idrak edecek bir hal, bir
kabiliyet üzere yaratmasıdır…
İnsanların ve tüm varlıkların temel
yapısını oluşturan, yaratılış, değişim ve gelişim ilke ve kanunları
vardır, ona fıtrat diyoruz…
Fıtrat, yani yaratılış ve mahiyet
itibari ile insanın lekesiz, temiz, İslam’a ve imana müsait bir hüviyete
sahip olmasıdır…
Fıtrat; var olan her şeyin ne
hikmetle yaratıldığını yani o varlığın doğasını ifade eder…
Fıtrat, insanın heva ve
heveslerinden dolayı bozulmadan önceki saf halidir...
Kâinatın Allah’ın fıtratı üzere
işleyişi İslami dilde adetullah, sünnetullah, fıtratullah ifadeleri ile
isimlendirilmektedir…
Fıtrat, nimettir…
Fıtratı anlamak yetmiyor. Önemli
olan fıtratı doğru okumak ve onu güzelce korumaktır... Adem
olmanın yolu budur, istikameti bulmanın şartı budur…
Fıtratı, tutkulardan,
tutsaklıklardan, içgüdüsel dürtülerden, geleneksel şartlanmışlıklardan,
toplumsal baskılardan, yasal dayatmalardan, modern şımarıklıklardan
korunmak zorundayız…
Fıtrat üzerinde çevrenin
dönüştürücü gücünü basite almamak lazım... Çevre temizse fıtratta temiz
kalacaktır…
Fıtrata aykırı rejim, ideoloji,
sistem, kurum, yapı, eylem, söylem yöntem merduttur, diyebilmek…
İnsanın beden toprağına yüklenen
fıtrat tohumu, vahiy yağmuru ile buluştuğu zaman insan hem neşet eder,
hem de netleşir…
Evet, fıtratın Fatır-ı Mutlak ile
mutabakat halinde olması şarttır. Vahiyden ışığını, ısısını, suyunu,
havasını almayan fıtrat çürümeye mahkûmdur. Bu bağlam da yapılması
gereken; Allah’ın boyasına boyanmaktır… Kuran ahlakı ile ahlaklanmaktır…
Sünneti seriyyenin disiplinine girmektir…
Hanif durmanın, halis kalmanın, halife olmanın yolu budur…
İmam, varis, şahit olmanın şifresi fıtratta saklıdır…
Bize düşen görev: fıtratı tercih
etmektir… Onu takva örtüsü ile korumaya almaktır… Takva azığı ile
beslemektir…
Fıtrat boşluk kabul etmez… Fıtrata
hangi korkuları, sevgileri, bilgileri yüklerseniz öyle şekillenir.
Bunlar fıtri temayüllerdir… Bunlar Allah için olursa kişi Allah ile
barışık olur, bozuşmaz… Ayrıca vaftiz gerekmiyor, yeter ki; fıtrata vefa
olsun, mutabakat ve muvafakat bozulmasın…
Fıtratı korursak faruk oluruz…
Farkımız budur…
Fert, fıtratla şahsiyet kazanır…
Evet, fıtrat; hakikat ve hidayetle
mutabakatın ismidir…
Aslında dünyaya gelen her insan
temiz bir sayfadır…
Ne mutlu vahiyle korunanlara!
17.09.2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder