7 Haziran 2013 Cuma

FITRİ OLMAK - Ramazan KAYAN

Fıtratın imha ve ifsadı tüm iğrençliklerin, utançların, ilençlerin nedeni… Şakilesi bozulan, şirazesinde çıkan insan kötülüğün odağı oldu…



Modern insanın savaşı kiminle?

Önce kendisi ile… Sonra başkası ile…
Modern uygarlık yeryüzünü savaş alanına çevirmekle kalmadı, insan fıtratına da savaş açtı. Fıtratı bozulan insan artık yeryüzünde bir bozguncudur…
Niçin insan feveran eder? İnsanın en büyük felaketi nedir?
Fıtrat faciası… Çağdaş insanın fütursuzluğunu, huzursuzluğunu, huysuzluğunu neden görmek istemiyoruz? Çünkü insan fıtratına yabancılaştı… Kendisinden başka bir şey olma yolunu seçti...
Fıtratın firkatini görmüyor muyuz? Feryadını duymuyor muyuz?
Fıtratı sukut eden insanın ne bir değeri, ne de bir davası kalıyor… Aidiyetini kaybeden, anlamını yitiren, ruhunu yaralayan insan iç dinamiklerinden kopuyor, hiçleşmeye başlıyor.
Fıtrattan kopan birey, sureten insan ama sireten sanki bir canavar… Doğası bozulan insanın doğallığı gitti… Doğruları bulandı… Duyarlılığı azaldı… Değeri düştü…
İnsani özelliklerdeki aşınma ve azalmayı başka nasıl anlayacağız?  Daha az insan, daha çok robot, modern zamanlarda revaçta olan budur…
Fıtrata muhalefet, insanın fetretini hazırladı… Yani fıtratdışılık, insandışılıktan başka bir şey değildir…
Fıtratsız insan, vicdansız dünya demektir…
Fıtrat medeniyetinin yerini şimdilerde Batı’nın nefsi emmare uygarlığı aldı… Evet, fıtratı bozuklar, fıtrata savaş açtı… Fıtratla oynayanlar, şeytana uyanlardı…
Fıtrat çekirdeği küfür toprağının karanlıklarında gömülü ve örtülü kalınca insan olunmuyor, insaniyet gelişmiyor… İnsanın çamurlaşma süreci daha bir derinleşiyor…
Velhasıl, fitne rejimleri, şer odakları, nifak mihrakları insanı bozdu, ruhu kirletti… İnsanın özüne yönelik sanal suikastlar, yasal baskılar, seküler saldırılar, modern tuzaklar bir türlü bitmek bilmiyor…
Resmi ideolojilerin beyin yıkama yöntemleri, fıtrat yıkımına neden oldu…
Genetiği bozulan, geleneği yok olan insanın, geleceği de karanlık…
GDO’dan  sonra yeni tehdit insanın DNA’ sına yönelik…
Fıtratın imha ve ifsadı tüm iğrençliklerin, utançların, ilençlerin nedeni…  Şakilesi bozulan, şirazesinde çıkan insan kötülüğün odağı oldu…
Homoseksüellik, ensest ilişkiler, estetize edilen günahlar, sınır tanımayan haramlar neyin habercisi? Ya da neyin sonucu?
Gittikçe yaygınlaşan kadının erkekleşmesini, erkeğin kadınlaşmasını başka türlü nasıl izah edeceğiz?
Şimdi insanın kurtlaşmasını normal görebilir miyiz?
Değersizleşen ve duyarsızlaşan insanı nereye oturtacağız?
Zulme tepkisiz, münkere duyarsız, şerre aldırışsız insanın sorunu fıtridir, marazidir…
Bu nedenle en büyük fitne, fıtratın tahrif, tahrip ve tağyirini hazırlayan fitnedir…
Peki, bu kadar vurgudan sonra sormak gerekmiyor mu, fıtrat nedir?
Hayatı anlamak için önce fıtratı anlamak gerekiyor… Hayatın anlamı, fıtrata göre yaşamaktır…
Fıtrat; Allahu Teâlâ’nın mahlûkatını kendisini bilip tanıyacak ve idrak edecek bir hal, bir kabiliyet üzere yaratmasıdır…
İnsanların ve tüm varlıkların temel yapısını oluşturan, yaratılış, değişim ve gelişim ilke ve kanunları vardır, ona fıtrat diyoruz…
Fıtrat, yani yaratılış ve mahiyet itibari ile insanın lekesiz, temiz, İslam’a ve imana müsait bir hüviyete sahip olmasıdır…
Fıtrat; var olan her şeyin ne hikmetle yaratıldığını yani o varlığın doğasını ifade eder…
Fıtrat, insanın heva ve heveslerinden dolayı bozulmadan önceki saf halidir...
Kâinatın Allah’ın fıtratı üzere işleyişi İslami dilde adetullah, sünnetullah, fıtratullah ifadeleri ile isimlendirilmektedir…
Fıtrat, nimettir…
Fıtratı anlamak yetmiyor. Önemli olan fıtratı doğru okumak ve onu güzelce korumaktır...   Adem olmanın yolu budur, istikameti bulmanın şartı budur…
Fıtratı, tutkulardan, tutsaklıklardan, içgüdüsel dürtülerden, geleneksel şartlanmışlıklardan, toplumsal baskılardan, yasal dayatmalardan, modern şımarıklıklardan korunmak zorundayız…
Fıtrat üzerinde çevrenin dönüştürücü gücünü basite almamak lazım...  Çevre temizse fıtratta temiz kalacaktır…
Fıtrata aykırı rejim, ideoloji, sistem, kurum, yapı, eylem, söylem yöntem merduttur, diyebilmek…
İnsanın beden toprağına yüklenen fıtrat tohumu, vahiy yağmuru ile buluştuğu zaman insan hem neşet eder, hem de netleşir…
Evet, fıtratın Fatır-ı Mutlak ile mutabakat halinde olması şarttır. Vahiyden ışığını, ısısını, suyunu, havasını almayan fıtrat çürümeye mahkûmdur. Bu bağlam da yapılması gereken; Allah’ın boyasına boyanmaktır… Kuran ahlakı ile ahlaklanmaktır… Sünneti seriyyenin disiplinine girmektir…
Hanif durmanın, halis kalmanın, halife olmanın yolu budur… İmam, varis, şahit olmanın şifresi fıtratta saklıdır…
Bize düşen görev: fıtratı tercih etmektir… Onu takva örtüsü ile korumaya almaktır…  Takva azığı ile beslemektir…
Fıtrat boşluk kabul etmez… Fıtrata hangi korkuları, sevgileri, bilgileri yüklerseniz öyle şekillenir. Bunlar fıtri temayüllerdir… Bunlar Allah için olursa kişi Allah ile barışık olur, bozuşmaz… Ayrıca vaftiz gerekmiyor, yeter ki; fıtrata vefa olsun, mutabakat ve muvafakat bozulmasın…
Fıtratı korursak faruk oluruz… Farkımız budur…
Fert, fıtratla şahsiyet kazanır…
Evet, fıtrat; hakikat ve hidayetle mutabakatın ismidir…
Aslında dünyaya gelen her insan temiz bir sayfadır…
Ne mutlu vahiyle korunanlara!
17.09.2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder